mehmet-erceltrgg.tr.gg
|
![]() |
|||||||||||||
Uydu Yayıncılığı
Türkiye’de de karasal yayıncılık 1968 yılında başlarken, uydular üzerinden TV yayıncılığı, TRT tarafından, o yıllarda PTT tarafından günümüzde ise Türksat A.Ş. tarafından işletilen Gölbaşı yer istasyonundan 1984 yılında ilk canlı yayın çıkılarak, 1986 yılında ise Intelsat uydusundan tüm Türkiye’ye yayın yapılmasıyla başlatılmıştır. 1990 yılında Star televizyonunun Eutelsat F-5 uydusu üzerinden başlayan iletimi ile özel TV yayıncılıkta yeni bir dönem başlamıştır. 1989 yılında zamanın Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın öncülüğü ile Türksat projesi başlatılmıştır.. 1994 yılında ilk uydumuz Türksat 1A fırlatma sırasında düşmüş ancak aynı yıl Türksat 1B ve 1996 yılında Türksat 1C uyduları başarı işletilmeye başlanmıştır. 2001 yılında ise Türk Telekom ve Alcatel ile ortak olarak kurulan Eurasiasat şirketi üzerinden Eurasiasat-1 uydusu, Türksat 1C ile beraber 42 derece doğu lokasyonunda hizmet vermeye başlamış, 2004 yılında ise uydu hizmetleri, tüm uydular ve yer istasyonları Türk Telekom bünyesinden ayrılarak Türksat A.Ş. adlı yeni kurulan bir şirkete devredilmiştir. Yurtdışı uydularından yayın yapan TV şirketleri kısa zamanda Türksat uydularına geçmiştir. TV yayınları başlangıçta analog formatta olup uydu üzerinde yaklaşık 26MHz yer kaplamakta idi. 1997 yılından sonra sayısal yayıncılık standartı olarak DVB’nin yaygınlaşması ile televizyonlar sayısal yayına geçmeye başladı. Sayısal yayın görüntü kalitesi ile son kullanıcı tarafından, uyduda 4-5 MHz kapasiteye ihtiyaç duyması sebebi ile de yayıncılar tarafından hızla tercih edildi. 2005 yılında tüm kanallar sayısala geçişi tamamladı. 42 derece doğu lokasyonundaki Türksat 1C ve Eurasiasat-1 uyduları üzerinden 120’nin üzerinde TV ve 60’ın üzerinde radyo sayısal yayın yapmaktadır. Türkçe yayın yapan televizyonların 42 derece doğu lokasyonundaki Türksat uydularında toplanması da kullanıcılara tek bir anten ile tüm TV ve Radyo yayınlarını izleme imkanı vermiştir. Son kullanıcının yayınlara ücret ödediği sayısal yayın platformlarının (Cine-5, Star Dijital, Digitürk) yayına başlaması ve futbol maçlarının yayın ihalelerini alarak hızlı bir gelişim göstermesi de uydu üzerinden TV yayıncılığının yaygınlaşmasında etkin olmuştur. Uydu anten ve sayısal alıcıların fiyatlarının düşmesi de kullanıcıların uydu yayınlarını tercih etmesini sağlamıştır. Kırsal bölgelerde ise, nüfusun yoğun olmaması sebebi ile TRT dışındaki özel televizyonlar karasal verici yatırımı yapmamaktadır. Karasal yayınlar halen analog olarak devam etmekte, gerekli frekans tahsislerinin de RTÜK tarafından yapılamamasından dolayı oluşan karşılıklı bozmalar (enterferans) yüzünden kaliteli görüntü elde edilmesi mümkün olamamaktadır. Bütün bu sebeplerden dolayı 2000 yılından sonra adeta uydu yayınlarında patlama olmuştur ve hızla gelişmeye devam etmektedir. Uydu alış antenlerinde bir kanuni düzenleme olmaması sebebi ile zamanla artan görüntü çirkinlikleri oluşmaktadır. Belediyeler tarafından gerekli düzenlemelerin yapılması ve denetlenmesi ile bu görüntü kirliliğine çözüm bulmak mümkündür ve zaman kaybetmeden yapılmasında fayda vardır. Diğer yandan, uydu TV alıcıları herhangi bir frekans ve Uydu üzerinden TV ve radyo yayıncılığı önümüzdeki yıllarda da hızla gelişmeye devam edecektir. Uydu yayın maliyetlerinin düşmesi sebebi ile, Türksat ve diğer uydular üzerinden daha fazla yerel TV ve radyo yayın yapmaya başlayacaktır. Uydu yayıncılığının alternatifi olarak Kablo TV yayıncılığının şehir merkezlerinde ve nüfusun yoğun olduğu |
Ücretsiz kaydol
|